Boşanma Öncesi Aile ve Evlilik Terapisi Şart Olmalı…

BOŞANMA ÖNCESİ AİLE ve EVLİLİK TERAPİSİ ŞART OLMALI...

Boşanma Öncesi Aile ve Evlilik Terapisi Şart Olmalı…

Türkiye istatistik Kurumu son 16 yılda boşanma oranlarının giderek arttığını ve geçtiğimiz yıl içerisinde evli her 100 çiftten 22’sinin boşandığını açıkladı. Boşanma öncesi mutlaka Aile ve Evlilik Terapisi desteği alınması gerektiğini belirten Aile Terapileri ve Terapistleri Derneği (TERAPİDER) Genel Başkanı Uz. Dr. Taner CANATAR; ‘Evlilik ve ilişki sorunları, insanların yaşamlarındaki problemlerin en rahatsız edici olanlarından biridir. Her evlilikte zaman zaman tartışmalar, fikir ayrılıkları ve bunlara bağlı bazı problemler yaşanabiliyor olsa da kimi zaman bu problemler, çiftlerin derin bir hayal kırıklıkları yaşamalarına, birbirlerinden uzaklaşmalarına ve evliliğin devamını sorgulamalarına kadar varabiliyor.’ dedi ve ekledi: ‘Çiftler, hayatının herhangi bir döneminde hayalindeki insanı bulup, geri kalan yaşamını onunla paylaşmaya karar verdiğinde, bambaşka bir dünyaya adım atmış oluyor. Cicim ayları dediğimiz, ikili ilişkilerin ya da evlilik hayatının başlarında, çiftler olduğundan daha mutlu ve sağlıklı birer birey olurken, aynı zamanda, ilişkinin sayısız güzelliklerini tadıyor ve düzenli bir hayata geçiş yapıyor. Bu düzenli hayatın getirileri olduğu kadar alışma sürecinden kaynaklanan bazı problemlere de rastlanabiliyor. Bağlılık, kıskançlık, öfke kontrol bozukluğu, güvensizlik, evlilik dışı ilişkiler, cinsel sorunlar, boşanma ve ayrılıklar, zayıf iletişim, aile içi kötü muamele gibi nedenlerin tümü, çiftler ya da bireyler için tartışma konusu olabiliyor. Oysa bu olumsuz süreci durdurmak mümkün. Çiftler bunu bazen kendi çabalarıyla başarabilseler de, bazen bir Aile ve Evlilik Terapistinden destek almaları gerekebiliyor.’

HİÇBİR EVLİLİK MÜKEMMEL VE SORUNSUZ DEĞİLDİR…

Evlilik Terapilerinde genel amacın, eşler arasındaki çatışmaları azaltmak, çözmek ve eşler arasında var olan etkileşim sisteminin dengesini değiştirmek olduğunu söyleyen Dr. CANATAR; ‘Hiçbir evlilik mükemmel ve sorunsuz değildir. İster severek ister görücü usulüyle evlensinler, hemen hemen her çift evliliği boyunca zaman zaman yardıma ihtiyaç duyabilir. Biz terapistler genellikle bir kriz anında ya da umutsuzlukta aranıyoruz. Aslında normal bir ilişki gidişatı içinde, her hangi bir noktada, terapi desteği alınabilir yani evlilik terapisi almak için mutlaka çok sıkıntılı bir evlilik içinde olmak gerekmiyor. Bazen çiftler ilişkilerini daha da geliştirmek ya da çıkabilecek sorunları önlemek amacıyla da evlilik danışmanlığı alabilirler. Ortada bir çocuk olduğunda ise aile ve evlilik sorunları için yardım almak çok daha önem kazanabiliyor. Eşlerin, sağlıklı gitmeyen beraberlikler için yardım almamaları hatta bunu evlilik sürecinde yaşanılması kaçınılmaz doğal bir süreç gibi algılamaları, sadece kendi yaşantılarını değil; onlarla birlikte büyüyen çocukları da etkileyebildiği için gelecek nesillerin evlilikten kaçınmalarına da yol açabiliyor. Bu nedenle daha mutlu ve olumlu bir çözüm için çiftlerin kendilerine en yakın aile ve evlilik terapistine başvurmaları, evlilik ve ilişki sorunlarının üstesinden gelebilmelerinin yarısını oluşturuyor; geri kalan kısmı ise tecrübeli bir terapist rehberliğinde çözümlenecektir. Unutmayınız ki seçmiş olduğunuz eş asla mükemmel olmayandır çünkü mükemmel bir insan yoktur.

Bu gönderiyi paylaş