Çocuklarımız Okula Dönmelidir!

Çocuklarımız Okula Dönmelidir

Çocuklarımız Okula Dönmelidir!

Önümüzdeki hafta yüz yüze eğitime başlayacak olan öğrenciler için bu sürecin sadece akademik anlamda değil ruh sağlığı açısından da önemini dile getiren TERAPİDER, ailelere ve eğitimcilere önemli görevler düştüğünü vurgulayarak önemli açıklamalarda bulundu.

Uzun süren uzaktan eğitim süreci sonunda akademik zorluklarla beraber pek çok çocuk, sosyal ve duygusal olarak da gelişimlerinde duraksamalar yaşadı. Bu nedenle pandemi süreci devam ederken okulların açılmasının sadece akademik değil, ruh sağlığı açısından da öneminin büyük   olduğunu belirten Aile Terapileri ve Terapistleri Derneği (TERAPİDER), tüm çocuklara ve ailelere yeni eğitim öğretim yılında sağlıklı ve başarılı bir dönem dilerken gündeme dair önemli açıklamalarda da bulundu.

Hem beden hem ruh sağlığı önemli

Eğitim seviyesinin yetersiz kalması ve eğitimde fırsat eşitsizliğinin yanı sıra çocuklarda uzun süreli yalnızlık nedeniyle depresyon riskinin arttığını ifade eden TERAPİDER Genel Başkanı Uzm. Dr. Taner Canatar, “Bu süreç sadece çocukların değil, ebeveynlerin de bedensel ve ruhsal olarak etkilendiği bir sürece dönüştü. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki izolasyon döneminde ruh sağlığında bozulma, depresyon, anksiyete oranları arttı. Unutulmamalıdır ki sağlık ve öğrenme arasındaki güçlü bağlantının kurulması ancak ruh sağlığı ile sağlanabilir. Hem beden hem ruh sağlığı iyi olan çocukların gelişimleri ve öğrenme süreçleri daha verimli geçmektedir.” dedi.

Okul, sosyal ve duygusal gelişim sağlar

Çocukların okullardan sadece eğitim ve öğretim anlamında faydalanmadığını vurgulayan TERAPİDER Yönetim Kurulu Üyesi Uzm. Klinik Psikolog Göksu Telmaç, “Okul, aynı zamanda sosyal ve duygusal gelişimleri, organize olabilmeleri, fiziksel ve zihinsel aktiviteleri, yaratıcılık özellikleri, akran ilişkileri için de oldukça fayda sağlamaktadır. Yalnızlık faktörünün çocuk ve ergenlerde depresyon riskini 3 kat arttırdığı saptanmıştır. Pandemi döneminde akranlarıyla yüz yüze görüşememeleri özellikle ergenlerin sosyal ve duygusal gelişimleri açısında oldukça olumsuz sonuç göstermiştir.” dedi.

Eğitimcilere büyük görev düşüyor

Okullar açıldığında bir zorlu görevin de eğitimcilere düştüğünü ifade eden TERAPİDER Üyesi Klinik Psikolog Seda Işık, konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “Pandemi sürecinde çocuğun yaşadığı sıkıntılar akademik başarısına ve sosyal ilişkilerine de yansıyacağından, öğretmen gözlemi ve doğru yönlendirmesi oldukça önemlidir. Öğretmenler eğitimin yanı sıra çocukların birbirleriyle zaman geçirebilmelerini sağlarken kaygı, depresyon, yeme, uyku ve dikkat konuları üzerinde de oldukça dikkatli gözlem yapmalıdır. Henüz devam eden pandemi sürecinde okulların açılmasından etkilenen çocuk gruplarını; duygusal olarak hassas olan, sosyal ilişkilerinde sıkıntı yaşayan, akademik öğrenmede zorlanan ve dikkat problemleri olan çocuklar oluşturmaktadır. Bu çocukların genel olarak kaygılı olup olmadıklarını anlamak için bazı ipuçlarına ihtiyacımız vardır; pandemi sürecinden dolayı okula karşı güvensiz hissetmesi, akademik anlamda öğrenmeye hazır hissetmemesi, başarısıyla ilgili performans kaygısı yaşaması, uzun süre sonra görüştüğü arkadaşlarıyla ilişkilerinde sıkıntı yaşama endişesi, sağlığıyla ilgili endişelenmesi, okula gelmesi nedeniyle hem kendisinin hastalanmasından hem de hastalığı aile bireylerine bulaştıracağı düşüncesinden dolayı duyduğu korkusu gibi gözlemlenebilir semptomları vardır.” ifadelerine yer verdi.

TERAPİDER Olarak Ailelere Önerilerimiz:

  • Pandemi sürecinin başından bu yana çocuğunuzun 1,5 yaş daha büyüdüğü hesaba katarak ondaki ruhsal değişimleri fark edin ve yadırgamayın.
  • Kaygı ve endişelerini azaltacak en iyi yolun onlarla açık konuşmaktan geçtiğini unutmayın.
  • Okulda onu nasıl bir ortamın beklediğini anlatın.
  • Soru sormadan bilgi vermenin ya da hiçbir şey yokmuş gibi davranmanın endişeye neden olacağını unutmayın.
  • Birçok arkadaşı gibi okula döneceği için kaygılı ve gergin hissetmesinin normal olduğunu anlatın ve destek olduğunuzu hissettirin.
  • Verilen bilginin dozu, ses tonunuz, beden diliniz, kullanılan kelimeler ve aktardığınız duyguların rahatlama sağlamada ya da kaygıyı arttırmada oldukça etkili olduğunu bilerek konuşmalarınızı gerçekleştirin.
  • Küçük yaş çocuklarından maske takmasını, el hijyenine dikkat etmesini ve sosyal mesafesini korumasını istediğinizde nedenlerini anlatmanız, neden yapmasını gerektiğini anlamasını sağlayacaktır.
  • Birçoğumuz sosyalleşmeyi unuttuk ve uzaklaştık. Çocukların sosyal aktivitelerine adapte olmalarına yardımcı olun. Güvenli bir şekilde parkları, açık hava konserlerini, yürüyüşleri ve piknik gibi etkinlikleri tercih edebilirsiniz. Böylece sınıfa döndüğünde gerginliği biraz azalacaktır.
  • Daha küçük yaş gruplarında beliren bilgisayar, tablet ve telefon kontrolsüz kullanımı için çocuğunuzla çatışmayın, geçiş dönemi olduğunu kendinize hatırlatın ve kademeli olarak eski düzene dönmeye odaklanın.
  • Bir gruba ait olma, sosyalleşme, kabul görme gibi ihtiyaçları olan bir ergen çocuğunuz varsa izolasyonun, sosyalleşememenin, yüz yüze iletişim kuramamanın onlara çok zor geldiğini unutmayın.
  • Depresyon riskini göz önünde bulundurarak sigara ve alkol kullanımında yıkıcı tepkiler yerine neler olduğunu, neye ihtiyacı olduğunu anlamaya çalışın.
  • Çocuğunuzda ağlama, korkma, endişelenme, vurma, öfke, uyuyamama, yeme bozukluğu ya da okul reddi gibi gözlemleriniz olursa bir uzmandan destek alın.

Bu gönderiyi paylaş