Kurban Kesimine Şahit Olan Çocuk…

Kurban Kesimine Şahit Olan Çocuk…

Dini bayramlar; bilindiği gibi hoşgörü, ihtiyacı olana yardım etme, küs olanların barışması, huzur, neşe vb. temaları içerir. Kurban Bayramı da hoşgörünün, kendinden kötü durumda olana yardım etmenin, birlik ve beraberlik atmosferinin en yoğun yaşandığı bayramlardandır. Bu davranışları büyüme çağındaki çocuklar görerek öğrenir ve içselleştirir. Bununla birlikte Kurban Bayramı’nın en önemli parçası olan “kurban kesme”, çocuk için o günü büyülü bir bayramdan travmaya çevirebilir. Özellikle Soyut İşlem Dönemi’ne geçmemiş çocuklarda bu durum sıkça karşımıza çıkmaktadır.

Yaşla birlikte çocuğun dünya ile bilgilerinde bazı değişimler olur. Piaget’e göre çocuk, kendi anlayışının kurulmasında etkin bir katılımcıdır. Çocuk, dış dünyadaki farklılıklarla uyum sağlayarak (adaptasyon) kendi şemalarını düzenler. Bu farlılıkları içine alıp özümseyebilir, şemasını değiştirerek uyum kurabilir veya bu ikisi arasında denge kurup yeniden yapılandırma yoluna gidebilir. Çocuklar, her bilişsel gelişim döneminde farklı deneyimler yaşar ve bu deneyimleri farklı şekilde yorumlarlar. Gelişim dönemleri, yaşa bağımlıdır ve dünyayı anlamanın farklı yollarından ve farklı düşünce biçimlerinden oluşur. Soyut (formel) işlemler dönemi ise 11-15 yaşları arasında görülür ve yaşam boyu devam eder. Çocuk ancak bu yaşlarda soyut ve mantıksal düşünceye geçebilir. Soyut düşünmedeki artış, dini ve manevi çeşitli fikirleri derinlemesine anlamalarına ve değerlendirmelerine imkan tanır.

Çocuklar doğası gereği soru sorarlar! Bu hayvanı neden kesiyoruz? Yazık değil mi? Din ne demek? Aileler  de çoğunlukla  kurban kesmenin dini önemini çocuklarına anlatmaya çalışır. Soyut işlem dönemine geçmemiş bir çocuğun bunu anlaması mümkün değildir. Özellikle küçük çocuklarda, saldırganlık, şiddet dürtüleri denetlenemeyen bir aşamadadır. Kurban kesilirken şahit olmak, bıçak, deri ve  kan görmek çocuğun bu dürtülerinin ortaya çıkmasına sebep olabilir, bu da davranış bozukluğuna yol açabilir. Çocuk, ölüm kavramını bile anlamlandıramıyorken kurbanın dini hikayesini anlamlandırmasını ondan beklememek gerekir. Kurban kesiminin dini hikayesini anlaması bir yana, aksine bu hikaye çocuğu korkutacak ve kafasında daha fazla soru işareti oluşmasına neden olacaktır.  Sonucunda ise yatak ıslatma, parmak emme, yalnız yatmak istememe gibi regresif (gerileyici) davranışlar, kabuslar, gece korkuları, yeme alışkanlıklarında değişiklik, özgül fobi, yaygin anksiyete bozukluğu vb. problemler  görülebilir, aileye karşı düşmanlık gelişebilir, çocuk aileyi buna izin verdiği için suçlayabilir. Bu nedenle çocuklara, Kurban Bayramı’nın dini boyutundan ziyade sevgi, yardımlaşma ve paylaşım boyutu açıklanmalıdır. Yine de bu travmatik durumu, travmadan çıkarıp rahatsız edici bir anıya dönüştürmek, çocuğun ileri yaşamı için hayati önem taşıdığı için bir uzmandan yardım almak, yapılacak en doğru yaklaşımların başında gelir.

Ailelere de bu süreçte çok büyük iş düşmektedir. Bu dönemde, çocukların kesilecek hayvanla iletişim kurmaması, kesim anını görmeyecek olsa bile önemlidir. Bağ kurduğu hayvanla ayrılışı ne şekilde olursa olsun çocuğun travmatizasyonuna sebep olabilir. Bir şekilde, istemeden de olsa çocuk bu görüntüye maruz kalırsa (ki kalmamak neredeyse mümkün olmamaktadır), onun korkusunu, üzüntüsünü, gerçekten anlayarak, geçiştirmeden onu dinlemek, o sırada ihtiyaç duyduğu şefkati ona göstermek gerekir. Unutulmamalıdır ki her çocuğa aynı şekilde açıklama yapılamaz, gelişim dönemine göre çocuğa açıklama yapılıp ancak ondan sonra çocuğun bu bilgiyi içselleştirmesi beklenmelidir.

Bu gönderiyi paylaş